TÜSAD, 31 Mayıs Sigarasız Dünya Günü, her yıl olduğu gibi bu yıl da dünya üzerinde yaygın şekilde kullanılan sigaranın ve diğer tütün ürünlerinin içimindeki zararlara dikkat çekmek amacındadır. Tütün 2010–2011 yılı içinde 1 milyon insanın ölmesine sebep olacak ve yeni içiciler ile bu sayı giderek de artacaktır. Bu sayılarda kadınların oranı giderek artmaktadır. Erkeklerin sigara içme oranlarını yükselten ve bununla yetinmeyen firmalar, nispeten daha düşük oranlarda sigara tükettikleri için saldırılarını yeni hedef kitleleri kadınlar üzerinde yoğunlaştırmışlardır. Dünya çapında salgın halinde büyüyen hastalık halindeki sigara içiciliği ve zararlarına dikkati çekebilmek için bu sene belirlenen hedefimiz kadınlarımız, kızlarımız ve annelerimizin bu konudaki dikkatlerini çekebilmek ve onları bilinçlendirebilmektir. Kadın sağlığı, bireysel olarak sadece kendi sağlıklarını temsil etmekten öte, kadın doğurganlığı nedeniyle gelecek nesillerin sağlıklarını da etkilemektedir. Üretken ve de doğurgan olan kadın, bir toplumun gelişmesinde ve de geleceğinde önemli bir konumdadır. Annelik görevinin getirdiği örnek olma rolüyle de toplumun gelecek nesillerinin davranışlarını etkilemektedir. Bu yönden baktığınız zaman tütün endüstrisinin pazarlama taktiklerinin kendileri açısından ne kadar verimli sonuçlara yol açacağını rahatlıkla görebilmekteyiz. Toplum bilinçlendirilmesi açısından baktığımız zaman ise kadınlarımızın ellerinde tuttukları sigaranın dumanının sadece bireysel sağlıklarına değil, toplumsal özentiye ve gelecek nesillerin sağlıklarına da doğrudan yayıldığını fark edebiliyoruz. Kadınlar arasında hızla yayılan tütün salgınının kontrol altına alınması tütün ile mücadele stratejisinin en önemli hedefidir. Bu amaçla, Dünya Sağlık Örgütü, 2010 yılı Dünya Tütüne Hayır Günü, tütün endüstrisinin pazarlama taktiklerine karşı kadınların ve kız çocukların dikkatlerinin çekilmesi ve bilinçlendirilmesini amaçlamıştır. Dünyadaki 1milyon sigara içicisinin yaklaşık %20’sini kadınlar oluşturmaktadır. Bazı ülkelerde bu giderek de artış göstermektedir. Ülkemizde kadınlar arasında sigara içme sıklığı %15.2 iken bu oran 25-34 yaş grubunda %22.4’e çıkmaktadır Yeni kullanıcıların ortaya çıkması tütün endüstrisine yeni müşteriler kazandırırken, sağlık açısından bakıldığı zaman her yeni içici ile birlikte tütüne bağlı erken ölümlerin ve sakatlıkların da artışı anlamına gelmektedir. Bilindiği gibi sigara kısırlığın en önemli nedenlerinden biridir ve gebelik sırasında sigara içimi ise düşük ve ölü doğum riskini 2 kat arttırmaktadır. Ayrıca gebeliklerinde sigara içen annelerin bebeklerinde doğumsal kalp hastalıkları riski artmakta, doğum tartıları daha düşük olmaktadır. Yine bu bebeklerde yaşamın ileri döneminde hiperaktivite daha sık görülmekte ve zeka düzeyleri daha düşük olmaktadır. İçimi hafif, nikotin oranı azaltılmış, zarif görünümlü, şık paketlerde, güzel ve alımlı kadınların elinde, güçlü, ayakları üzerinde duran kadının tercihi vs şeklinde gösterilerek pazarlanmaya çalışılan ve kısmen de başarılı olunan sigara şirketlerinin taktiklerine yenik düşmemek gereklidir. Tütün ve tütün ürünlerinden tüm kızlarımızı, kadınlarımızı, annelerimizi korumamız gereklidir. Kadınlar tütün ve tütün üreticilerinin ana hedefidir; bilinçli olmak zorundayız. Bir kadının sigaraya başlamaması ya da bırakması sadece onun değil toplumun sigara mücadelesine olumlu etki eder. Şimdi harekete geçme zamanıdır. Sigarasız, sağlıklı bir dünya için sigarasız kadınlar çok önemli bir hedeftir.