TÜRKİYE SOLUNUM ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ
HASTA EĞİTİM KİTAPÇIKLARI SERİSİ SORULARLA ASTIM
TÜRKİYE SOLUNUM ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ ASTIM ÇALIŞMA GRUBU
Astım bronş dediğimiz akciğer içi hava yollarının müzmin iltihabi bir hastalığıdır. Bu iltihap alerjiye veya sık geçirilen enfeksiyonlara bağlı gelişebilir.Astımda: -Havayolları iltihaplı ,şiş ve kızarıktır -Havayolları iltihaba bağlı daralmıştır -Havayollarında aşırı duyarlık vardır.
Hava yollarında aşırı duyarlılık normal bir insanın hava yollarının karşılaştığı zaman herhangi bir kasılmaya yol açmayan sigara dumanı , parfüm ,yemek ve bazı diğer kokulara karşı aşırı bir tepki vererek bronşların daralması halidir . Bu temas sonucu hastalarda öksürük krizi ve nefes darlığı ortaya çıkabilir.
Astım atağında genelde tetiği çeken bir faktör vardır. Altta yatan temel neden çoğu hastada alerji olmakla beraber en sık olarak enfeksiyonları takiben hastalarda astım ataklarına rastlanır. Astım atağında havayollarında var olan iltihap daha da artarak hava yollarını iyice daraltır. Havayollarında balgam üreten hücrelerin salgısı artar ve balgam tıkaçları oluşarak hava yollarını tıkar. Ayrıca hava yollarını atrafında var olan kas lifleri kasılarak var olan patolojinin daha da artmasına ve hava yollarının daha da daralmasına neden olur.
Astım temelde genetik bir hastalıktır. Yakın aile çevresinde astım olan kişilerde astım gelişme olasılığı daha yüksektir. Aile yakınlarında astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişme olasılığı vardır. Ayrıca çevresel faktörlerde astım gelişiminde rol oynayabilir.
Sık olarak astım atağına yol açan etkenler şunlardır:
Ev tozu akarları gözle göremediğimiz ancak içortamlarda milyarlarca bulunan mikroskop altında keneye benzeyen canlılardır. Bunlar en çok yatak,yastık yorgan ,battaniye, halı ,perde mobilya gibi yerlerde barınır. Yüksek yerlerde akarların yaşama olasılığı çok azken özellikle rutubetli iklimlerde yaşama olasılığı çok fazladır. Örneğin Erzurum’da ev içi havadaki akar konsantrasyonları çok çok düşükken Istanbulda akar konsantrasyonları çok fazladır.
Akar alerjisi olan hastaların korunmak için :
Evde bulunan kalorifer böceği veya hamam böceği dediğimiz böceklerin son yıllarda astımlılarda şikayetleri arttırdığı ortaya konmuştur. Korunma için:
Astımlılarda en çok tetiği çeken faktör enfeksiyonlardır. Korunma için:
Astımda kontrolü güçleştiren en önemli faktörlerden biridir. Psikolojik sorunlar astım atağını tetikleyebilir ve astım tedavisine uyumu güçleştirebilir .
Astımlı hastaların büyük bir kısmında egzersiz sonrası nefes darlığı şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Korunmak için:
İklim astımı olumlu veya olumsuz etkileyebilir.
Özellikle rutubetli iklime sahip yerlerde yaşayan astımlılarda şikayetlerde artma mevcuttur.Örneğin bir çok hastanın astımı rutubetin fazla ve hava kirliliğinin yoğun olduğu bir yer olan İstanbulda fazlalaşmaktadır. Bu amaçla mümkün olduğunca ılıman iklime sahip yerlerde yaşanması önerilmektedir.
Mesleki astım en sık rastlanan meslek hastalıklarından biridir. Eğer şikayetler belli bir işyerine girdikten sonra ortaya çıkıyor ve kesin iş ile ilişki kurulabiliyorsa mesleki astım tanısı konabilir. Eğer var olan astım bir işyerine girdikten sonra artıyorsa buna işle artan astım denir.
Korunma için:
Astımlı hastaların yaklaşık %70-80 inde alerjik nezle vardır. Bu yüzden tek hava yolu hastalığı kavramından bahsedilmektedir.
Astımlı hastaların bir kısmında bazı ilaçlara karşı hassasiyet olabilir. Bu ilaçları aldıktan sonra alerjik reaksiyonlar ve astım ortaya çıkabilir.
Gıdalarla astımın ilişkisi özellikle erken çocukluk döneminde ortaya konmuştur. Erişkinlerde bu ilişki belirgin değildir. Yine de özellikle gıda katkı maddesi içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durmkta fayda vardır. Mümkün olduğu kadar doğal beslenme önerilmektedir.
Astımlı hastaların bir kısmında reflü şikayetleri vardır. Reflü mide asidinin yemek borusundan yukarı doğru kaçmasına verilen isimdir. Kendisini göğüs arkasında yanma , midede ekşime,ağza acı ekşi sular gelme gibi belirtilerle gösterebilir. Ancak reflüsü olanların yarısında reflü belirtisi yoktur. Mide asidi solunum yollarına kaçtığında astımın kontrolünü güçleştirebilir ve müzmin inatçı bir öksürüğe yol açabilir.
Astımlı hastaların tedavisinin temelini eğitim oluşturmaktadır. Hasta hastalığı ile ilgili tüm bilgilere sahip olmalı, hekim ile sürekli diyalog halinde olmalıdır. Sağlığındaki en ufak değişimleri hekimiyle paylaşmalı ,önerilen ilaçları önerilen süre düzenli kullanmalı ,düzenli kontorollerine gitmelidir. Eğer hasta günlüğü tutması ve PEF metre ölçümleri yapması istendiyse bunları aksatmadan ve bıkmadan yerine getirmelidir bu öneriler tutulduğu zaman astımın tam kontrolü mümkün olabilir. Astım ilaçlarının büyük bir kısmı soluk alma (inhalasyon) yolu ile kullanılan ilaçlardır ve özel aletlerle verilmektedir. Bu değişik aletlerin kullanımı konusunda mutlak surette hekiminizden eğitim almalı ve tekrarlayan vizitlerde doğru kullanıp kullanmadığınız hekim tarafından kontrol edilmelidir.
Tedavi ikiye ayrılır : 1)Koruyucu,tedavi edici ilaçlar 2) Rahatlatıcı, bronş genişletici ilaçlar
Bu ilaçların temelini sprey veya toz şeklinde verilen kortizonlu ilaçlar oluşturmaktadır . Bunlar tek başına veya alerji iltihap giderici etkisi olduğuna inanılan uzun etkili beta mimetik denen ilaçlar la birlikte verilebilir. Bu ilaçların sürekli önerilen dozlarda kullanılması tam olarak kontrolü sağlayabilir.Dozları kontrollerde doktorunuz tarafından ayarlanabilir.
İnhalasyon yolu ile kullanılan kortizonlu ilaçların önerilen dozlarda kullanılması halinde yan etkileri çok çok az olup uzun yıllar güvenle kullanılabilir. Aynı şekilde kombine şekilde verilen uzun etkili beta mimetik ilaçların da yan etkileri ihmal edilebilecek düzeylerdedir. Yardımcı tedavide bir diğer kullanabilecek ilaç lökotrien antogonistleri denen ilaç grubu olup , tablet şeklinde kullanılan bu ilaçların etkinliği gerek kortizonlu gereksede kombine ilaçlara göre daha az olup özel durumlarda doktor tavsiyesi ile kullanılabilir. Astımınızın kontrolünde güçlük çekilen bazı durumlarda doktorunuz size ağızdan kortizon verebilir. Doktorun önerdiği süre ve gerekli önlemlerle birlikte kullanılan tablet şeklinde kullanılan kortizonun yan etkiler sanıldığı kadar çok değildir. Ancak bu ilacı kesinlikle aklınıza geldiği zaman ve düzensiz bir şekilde doktor önerisi olmadan kullanmayınız! Bu takdirde tedavinizde geri dönüşümü olmayan bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olabilirsiniz.
Bunlar kısa etkili beta mimetik ilaçlar dediğimiz ilaçlardır etkileri çok kısa sürede başlar. Bronşları genişletir. Bronş kaslarında spazmı çözer ve hastanın katı balgam parçalarını kolaylıkla çıkarmasını sağlar. Bu ilaçları tek başına çok sık ve hekime danışmadan kullanmanız doğru değildir.Özellikle kalp hastalarında tehlikeli sonuçlara neden olabilir.
İmmünoterapi alerjiniz olan maddeyi gittikçe artan dozlarda vücuda vererek vücutta o maddeye karşı bağışıklık oluşturmayı hedefleyen bir tedavi şeklidir. Astımın kontrolünde güçlük çekilen ,astımla birlikte alerjik nezlesi de olan özellikle çocuk ve gençlerde doktor önerisiyle immünoterapi denenebilir.
Gerekirse evet ! . Tedavide kullanılan ilaçlar yıllardan beri kullanılan, milyonlarca insanda denenmiş güvenilir ilaçlardır. Çok uzun süreler kullanımlarında güvenilirlikleri kanıtlanmıştır.
Astım tedavisinde amaç ağır bir astımlıyı orta derecede astımlı hale getirebilmek, orta astımlıyı ise hafif astımlı hale getirebilmektir. Bu amaçla bazen ilaçların hiç dozunu azaltmadan sizin kontrolünüzün sağlandığı dozda 6ay- 1 sene sürekli kullanmak gerekebilir. Bu süre sonunda tam olarak kontrol sağlandı ise hekiminizin dozu düşmeyi deneyebilir.Dozu kendiniz düşmeyiniz. Doz gittikçe düşürülerek bir süre sonra hiç ilaç kullanmaz hale gelebilmek hastaların bir kısmında mümkün olabilmektedir. Ancak ilaçların dozunu kendiniz azaltmayın ve ilaçlarınızı kendiliğinizden bırakmayın.
Astım atağında kullanmakta olduğunuz kısa etkili beta mimetik ilacı 2 nefes almanız gerekmektedir. Şayet nefesinizde bir düzelme hisstemezseniz 20 dakika sonra 2 nefes daha bu ilaçtan alabilirsiniz. İkinci ilaç alımından 20 dakika sonra hala nefesiniz düzelmedi ise ve özellikle durumunuz daha da kötüye gidiyorsa en yakın sağlık kuruluşuna baş vurarak acil yardım almanız gerekebilir.