Gerekli önlemler alınmazsa 2030 yılında yıllık 22 milyon vaka ortaya çıkacak
TÜSAD Akciğer Çalışma Grubu Başkan Pınar Akın her yıl 20 milyon civarında insanın başta akciğer olmak üzere kanser tehdidi altında olduğuna dikkat çekti. 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde nefesalalım.com okurları için sorularımızı yanıtlayan Doç. Dr. Pınar Akın, ülkemizde de kanserde erken tanıya öncelik verilmesini ve bu yönde multidisipliner yaklaşım içeren uygulamaların yaygınlaştırılmasını önerdi. Akın, sorularımızı şöyle yanıtladı:
4 Şubat “Dünya Kanser Günü”, ilk olarak 2005 yılında ülkemizin de yakın iş birliği içerisinde bulunduğu Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) ve iş birliğindeki kuruluşlarla her yılın aynı günü, küresel düzeyde yürütülen kampanyalarla insanların bilinç düzeyini arttırmak ve kansere ilişkin farkındalık oluşturmak için, çeşitli etkinlikler düzenlenmekte. Kanser konusundaki eğitim düzeyini ve farkındalığı arttırarak her yıl milyonlarca önlenebilir ölümün önüne geçmek amaçlanıyor. RAKAMLAR HER YIL ARTIYOR
Dünyada ve ülkemizde dolaşım sistemi hastalıklarından sonra ikinci ölüm sebebi kanser. Dünya üzerinde 2020 yılında, 19 milyon 292 bin kişiye kanser teşhisi konulurken, 9 milyon 958 bin kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetmiş durumda. Akciğer kanseri 1,8 milyon ölümle (%18) kanser ölümlerinin önde gelen nedeni olmaya devam ederken, bunu kolorektal (%9,4), karaciğer (%8,3), mide (%7,7) ve meme (%6,9) kanserleri izliyor. 2018 yılında 18,1 milyon kanser teşhisi ve 9,6 milyon kanser nedeniyle ölüm görülmüş olup, oranlar 2020 yılı ile karşılaştırıldığında dünya üzerinde kanser yükünün arttığı görülüyor. Kansere karşı gerekli önlemler alınmazsa 2030 yılında yıllık 22 milyon yeni kanser vakasının ortaya çıkacağı tahmin ediliyor. KANSER TARAMASI ÖNEMLİ
Ülkemizde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) önerileri doğrultusunda; 2008 yılından itibaren Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında birinci basamak ve 2.-3. basamak sağlık kuruluşlarında kanser taraması yapılıyor. Ülkemizde 2020 yılında 3,5 milyon, 2021 yılında ise 4,5 milyon kanser taraması yapılmış. Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama programımızda, meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kalın bağırsak kanseri taraması yapılıyor. Akciğer kanseri, kanser nedeniyle ölümlerin en sık sebebi iken; akciğer kanseri için rutin bir tarama programı dünya çapında yaygın değil. Akciğer kanseri taramasının akciğer kanseri nedeniyle ölüm oranlarını azaltacağı düşünülüyor. Akciğer kanserinin taramasında en etkili test düşük doz bilgisayarlı tomografidir ve radyasyon yükü ve hatalı test sonuçları gibi bazı riskleri en aza indirebilmek için tarama programlarının sadece yüksek hastalık riskine sahip olduğu düşünülen kişilere (sigara içmekte olan ya da sigara içmiş ve bırakmış, 50 ile 74 yaş arası kişiler) sunulması planlanıyor. ERKEN TANI TEDAVİ ŞANSINI ARTIRIYOR
Akciğer kanseri tanısı semptomlara (kronik öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi) bağlı tespit edildiğinde kanserin ileri evrede olması olası. Günümüzde ileri evre akciğer kanserinde “Hedefe Yönelik Tedaviler” ve “İmmunoterapiler”in sağkalım üzerine etkisi olduğunu bilinmekle birlikte kanserin erken tanısı, kanser tedavilerinin etkili olma şansını artırır ve daha uzun yaşam süresi ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı oluyor.
Tütün ve tütün ürünleri kullanımı, obezite, meyve ve sebzeden fakir diyet, fiziksel aktivite eksikliği, alkol kullanımı, Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu, hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet, ultraviyole radyasyon maruziyeti, kentsel hava kirliliği ve katı yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekân dumanı kanser için bilinen risk faktörleri. Tütün kullanımı, kanser gelişiminde en önemli risk faktörü olup sigarayı bırakmak için destek sunulması, kanser tarama programlarının çok daha etkili olmasını sağlayacaktır.
Bu yılki kanser günü teması “kanser bakımında eksikliklerin giderilmesi ve bu konuda yapılabilecek” olarak belirlendi. Bizler bu süreçte hasta ve yakınları ile sürekli iş birliği içinde olmalıyız. Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanserde erken tanıya öncelik verilmesi ve bu yönde multidisipliner yaklaşım içeren uygulamaların yaygınlaştırılması konusunda halkımızı bilgilendirmeyi görev biliyoruz.